"Dünya ise; bütün şa'şaasıyla ahirete nispeten bir zindan hükmündedir.." BEDİÜZZAMAN

27 Şubat 2011 Pazar

İLAÇLAR VE KULLANIMI ÜZERİNE...

Bloğumu açarken mesleki olarak bişeylerden bahsetmeyi pek düşünmemiştim . Ama gerek eczaneme gelen hastalardan, gerekse gördüğüm duyduğum bazı şeylerden ötürü ilaçlar ve kullanımı hakkında aktarabildiğim kadar birşeyler yazma ihtiyacı hissettim. Bu konu çok uzun ve kapsamlı esasında. Ben şimdilik aklıma ilk gelen önemli hususlardan bahsetmek istiyorum.
Öncelikle şunu söyleyebilirim ki toplumumuzda ilaç kullanan insanlar içinde 2 grup bariz dikkatimi çekiyor:     
-Birinci grup her durum ve şartta her türlü ilacı düşünmeden kullananlar.
-İkincisi ise ne olursa olsun ilaçlara çok temkinli yaklaşıp ellerinden geldiğince kullanmamaya çalışanlar.
Bunlar uçlardaki insanlar tabiki.. Bu konuda bilinçli insanlarda çok.. Ama inanın diğer iki grup da azınsanamayacak kadar fazla..
İlaçlar genellikle kimyasallar (bazen de bitkiler) içeren, doğru doz ve kullanımda tedavide etkin olan maddelerdir. Tabiki hiçbir ilaç için tamamen masum demek doğru değildir. Hepsinin belli durumlarda çeşitli yan etkileri mevcuttur. Ama bu ilaçlara "kesinlikle yaklaşmama"yı gerektirmez. Çünkü çoğu hastalığın vücudumuzda bıraktığı veya ileriye dönük bırakacağı hasar ilacın bize verebileceği muhtemel hasardan çok daha fazladır..
İlaç kullanırken en önemli nokta; doğru ilacı, doğru dozda ve doğru sürede kullanmak. İşte bunları yakalamak için ilaç kullanımında bir uzmana danışmak şart. En çok rastladığım şeylerden biri de komşusunun, akrabasının tavsiyesi üzerine ilaç kullananlar. Evet belki bugüne kadar pekçoğumuz bu şekilde ilaç kullanmış ve herhangi bir sorunla karşılaşmamış olabiliriz. Ama bu hiçbir zaman karşılaşmayacağımız anlamına gelmiyor. Başkası için kullanması gayet normal olan bir ilaç bizim için ciddi yan etkiler oluşturabilir. Bu sebeple bilinçli bir ilaç tüketicisi olabilmenin ilk yolu ilacı ciddiye almaktan geçiyor. Ama ilaçlar "öcü" değildir, bunu da unutmamak lazım:) 
Önemine inandığım bazı noktalara madde madde değinmek istiyorum.
*Kronik hastalığı olan insanlar (hipertansiyon, diyabet, vs..) ömürlerinin sonuna kadar doktorlarının öngördüğü biçimde ilaç kullanmak zorundadırlar. "Bu ilaçlar bana bağımlılık yapar ara ara kullanayım" düşüncesi çok yanlış bir düşüncedir.(Zaten yeşil reçeteye tabi ilaçlar ve bazı kontrole tabi beyaz reçeteli ilaçlar dışındaki ilaçların bağımlılık yapması söz konusu değildir.)  Tansiyonun yüksek olması özellikle kalbe, şekerin yüksek olması -ileri vadede- böbrek, göz ve sinirlere ciddi tahribat yapar. Bu nedenle diyete dikkat etmenin yanında ilaçları düzenli kullanma hayati önem taşır.
*Diyabet hastalarındaki en büyük handikapımız hastalığın ilk evrelerinde kişinin çok fazla bir rahatsızlık hisstememesi. Bu sebeple tedaviyi aksatabiliyor ve beslenmelerine çok da dikkat etmeyebiliyorlar. Ama yükseklerde seyreden şeker ileriye dönük kişiye ciddi defektler bırakıyor.
*Astım hastalarından inhaler formunda ilaç kullanan kişilerin pekçoğu kullandığı makinayı tam olarak bilmiyor. İnhaler formu doğru kullanılmadığı takdirde hastaya en ufak bir yarar bile sağlamaz. Bu sebeple kullanacağınız cihazı doktorunuzdan veya eczacınınzdan tam olarak öğrenmelisiniz.
*Bebek ve çocuklarda kabızlık en büyük problemleden biri. Anne-babaların bu konuda en çok dikkat etmesi gereken husus çocuğun beslenme şeklini düzenlemek. Ayrıca çocuğun tuvalete çıkmadığı gün sayısı 3den fazla ise ilaca başvurmak gerekiyor. Her zorlanmada direkt ilaca başvurmak çocuğun barsak düzeni üzerine olumsuz etkiler bırakabilir. Fitil ve lavman daha çok acil durumlarda kullanılır. Şurup formu ise belli bir düzene oturtulmaya çalışılan durumlarda yardımcı olarak daha etkindir.
*15 yaşına kadar çocuğunuza doktor tavsiyesi olmadan asla aspirin içirmemelisiniz.
*Eczaneden ilaçlarınızı alırken mutlaka aldığınız her ilaç ile ilgili eczacınızdan bilgi alın. Çünkü aldığınız birkaç çeşit ilaçtan bazısı sonuna kadar kullanılacak olup bazısı belli bir gün sonunda bırakılacak olabilir. Bunu öğrenerek, kullanmanız gereken bir ilaçsa kullanmayıp tedavinizi yarıda bırakmamış olursunuz veya kullanmamanız gereken bir ilaçsa boş yere fazladan ilaç kullanmamış olursunuz.
*Bitkisel ilaç demek zararsız ilaç demek değildir. Genellikle bu zayıflama ilaçlarında veya besin takviyelerinde karşımıza çıkan bir durum. "Bu ilaç tamamen bitkisel, hiçbir yan etkisi yok" sözlerine inanmayın. Bitkiler içinde de vücudumuza zaralı olabilecek olanları mevcuttur..
*Göz damlası veya merhemi kullanırken şişenin ucunu gözünüze deydirmeyin. (Enfeksiyon riskine karşı)
*Süspasiyon formunda (yani kuru tozun su ile karıştırıldığı ilaç formu) bir ilaç kullanıyorsanız ilacı her kullanımda çalkalamalısınız. Çünkü ilaç bekleme esnasında dibe çöker ve eğer çalkalamadan kaşığa alırsanız sadece su içmiş olursunuz.
*Antidepresan ilaç kullanırken sanki ağrı kesici kullanıyormuş gibi hemen etki beklemek çok yanlış bir düşüncedir. Antidepresanlar uzun sürede tedaviye cevap veren ilaçlardır. Bu ilaç bana yaramadı diye birkaç günde ilacı bırakmak ve doktor doktor gezmek en çok yapılan hatalardan. Bu tür ilaçlara doktor kontolünde başlamalı ve doktorunuzun izni olmadan asla bırakmamalısınız..
*İlaçlarınızı alırken eczacınıza halihazırda kullanmakta olduğunuz ilaçlarınız varsa bunları ve kronik bir rahatsızlığınız varsa bunu mutlaka söyleyin.
*İlaçlarınızı su haricinde başka sıvılarla almamaya dikkat edin. Suyu da ilacı sadece yutabilecek kadar bir yudum almak yerine mümkün mertebe 1 bardak içmeye çalışın.
*Demir ilaçları kullanırken 1 saat öncesinde ve sonrasında süt ve ürünlerini yiyip içmeyin. Çünkü süt demiri bağlar, ilacı boşuboşuna içmiş olursunuz. Ama demir ilacınızı C vitaminiye birlikte alabilirsiniz çünkü bu sayede emilimi artmış olur.
*Antibiyotikler başlıbaşına bir konu. Ona ayrı bir post yazmak daha uygun olur sanırım...

***Şimdilik aklıma gelenler bunlar.. Biraz daldan dala oldu ama.. Umarım faydalı olur... Aklınıza takılan veya sormak istediğiniz birşer olursa beklerim..:)





2 yorum:

  1. çok alakasız bir şey olacak ama sivilceler kader mi? :) yoksa bu belanın bir çaresi var mı? a vitaminli ağır ilaçlardan başka???? :)))

    YanıtlaSil
  2. kader demek çok doğru olmaz ama kişisel yatkınlık ve genetik etkilerin rol aldığı bir gerçek.. tedavide kullanılan pek çok ürün var ama etkisi kişiden kişiye çok değişiyor. iyi bir dermotoloji uzmanı gözetiminde tedavi alınabilir.. cilt temizliği ve bakımını da atlamamak lazım.. beslenme de önemli.. yani kısaca pek çok faktör var.. gelişim çağının sonlarında iyice azalıyor.. iş ki bu sürede yalnış şeyler yapılmasın.. detaylı bişeyler sormak istersen mail atabilirsin..

    YanıtlaSil