"Dünya ise; bütün şa'şaasıyla ahirete nispeten bir zindan hükmündedir.." BEDİÜZZAMAN

27 Mayıs 2012 Pazar

ANNE ADAYLARI VE ÇİÇEĞİ BURNUNDA ANNELER İÇİN...

Böyle bir yazı yazmayı uzun zamandır düşünüyorum ama bir türlü fırsat bulamamıştım. Geçenlerde bir blogda okuduğum yorumlardan birinde bir bayan annelerin hep olumsuz şeyleri ön plana çıkardığı için anne olmaktan korktuğunu yazmıştı. Bunun üzerine bu postu hızlandırmalıyım diye düşündüm. Ben de öyle çok tecrübeli bir anne sayılmam. Henüz oğlum 6.5 aylık.. Ama bu geçen süre içerisinde doğru bildiğim bir sürü yanlış olduğunu bizzat yaşayarak öğrendim. Aslında çoğumuzu korkutan şeylerin hiç de korkulacak şeyler olmadığını da.. Yazdığım şeyler kişiden kişiye bazı farklılıklar içeriyor olabilir tabiki.. Ben sadece fikir edinmek isteyecek kişilere ufak bir yardımım dokunsun maksadıyla yazıyorum..  Uzuuunca bir girişten sonra hadi başlayalım:)

*hamilelik kiloları: Gebelik uzun bir süreç.. Bu süreci olabildiğince sağlıkla geçirmeye çalışmak çok önemli.. Herşeye dikkat etmeye çalışan anne adaylarının en çok titizlendiği konulardan biri de beslenme.. Çünkü artık sadece kendinizi değil içinizdeki miniği de beslediğinizi düşünerek yemek yiyorsunuz. Bir de etrafta sürekli "aaa sen iki canlısın şunu da ye bakayım" cinsinden telkinler oluyor.. :) Bunlara direnmek gerçekten çok zordu:) Neyse nasıl olsa gebeyim ne yersem kardır türünden düşünmedikten ve ölçüyü kaçırmadıktan sonra çok kilo alınmıyor. Ben toplamda 9 kilo almıştım. Oğlum 3 kilo doğdu çok şükür.. Yani az kilo alınca bebek küçük doğar diye bir kural da yok.. Doğumdan 20 gün sonra tamamen gebelik öncesi halime döndüm.. Uzmanlar gebelikte diyet yapmayı önermiyor. Sadece biraz dikkat edip dengeli beslenilidiği takdirde kilolar kabus olmaktan çıkıyor.

*çatlaklar: Hamile kalmadan önce özellikle karın bölgemde mutlaka çatlaklar oluşur diye düşünüyordum. Çünkü yakınlarımın hemen hepsi bu dertten muzdaripti.. Hani olsa ne olurdu? Çok da büyük bir kayıp olarak gördüğümden değil ama her kadın gibi ben de bunu engelleme çabasına girdim. Ve sonuç hiç çatlağım yok:)
Bu yazımda bahsettiğim Lierac Phytolastil jeli 16. haftadan itibaren kullandım. Önceleri çok düzenli sürmesemde karnım büyüdükçe daha fazla dikkat ettim ve sonuç gayet memnun edici oldu..:)

*güneş lekeleri: Ben gebelikte normalde de kullandığım yüksek korumalı güneş kremime devam ettim.. Açık tenli ve çillenmeye müsait bir cildim olmasına rağmen herhangi bir problem yaşamadım. Zaten günümüzde güneş koruyucu ürünler kullanmanın gebe olsun olmasın herkes için gerekli olduğu çoğumuzca malum...

*meme başında oluşan çatlaklar/yaralar: Gebeliğimde en çok bahsi geçen konulardan biri de ilk zamanlar emzirmeyi kabusa çeviren bu yaralardı. Kitaplardan doğru emzirmeyle bunun olmayacağını okusam da yine de endişheleniyordum. Miniğim doğduğu andan itibaren emmeyi çok seven bir bebekti çok şükür. Bu şekilde bir problem ise hiç yaşamadım. Sadece doğru emzirme yöntemini öğrenerek ve ilk zamanlarda koruyucu olarak lanolin içerikli bir pomat kullanarak bunu tamamen engellemek mümkün. Ayrıca ilk zamanlarda kullandığım göğüs pedinin de -sızan sütleri emmenin dışında- göğüs ucunun çamaşıra değmesini engelleyerek oluşacak tahrişi neredeyse yok denecek kadar azalttığını söyleyebilirim. Yani ilk günlerde Lansinoh veya bunun gibi lanolin içeren bir pomadı koruyucu olarak emzirmelerden sonra sürerseniz, göğüs pedi kullanırsanız ve en önemlisi doğru pozisyonda emzirirseniz herhangi bir sorun yaşamadan miniğinizi dilediğiniz kadar emzirebilirsiniz:)

*sütüm yetecek mi? : Ben miniğin ilk 6 ay sadece anne sütü almasını çok önemsiyordum. Sütün artması için en önemli şeyin su olduğunu öğrendiğim için bu süreyi başucumda 1.5 litrelik bir şişeyle geçirdim diyebilirim:) Bebekler doğumdan sonra kilo kaybediyorlar ve doğum ağırlığına en geç 15 gün içinde ulaşmaları gerekiyor. Benim oğlum da doğum ağırlığına 15. gün ulaşmıştı ve doktorumuz bunu geç olarak değerlendirdiği için mama vermemi söyledi. Ama ben mama vermeyi hiç istemediğim için çok ama çok mecbur kaldığımı hissettiğim anlar hariç hiç mama vermedim. O zamanlar da çok az miktarda verip mümkün olduğunca çok emzirmeye çalıştım. (zaten 2. aydan itibaren de hiç vermedim) Bebek emdikçe beyne giden uyarılar arttığı için süt yapımı artıyor. Bunun için pes etmeden sürekli emzirmek gerekiyor. Bol sıvı almak -özellikle su- , imkan buldukça uyumak, stresten uzak kalmaya çalışmak ve sık sık emzirmek.. Sütün artması için yapılması gereken en önemli şeyler bunlar.. Ayrıca emzirme sırasında çok kalori kaybedildiği için, emzirmek kilo vermeye de yardımcı oluyor..

Rabbim anne adaylarının bebeklerine sağlıkla kavuşmalarını ve tüm annelerin de evlatlarıyla hayırlı, uzun ömürler geçirmelerini nasip etsin.. Sevgiler...